NEFİS TERBİYESİ

Esselamu Aleyküm
Eûzü billâhi mine’ş-şeytâni’r-racim Bismillâhirrahmânirrahim
Vesselatu Vesselamu ala Resuluna Muhammedin Seyyidel evvelin vel ahirin
Medet Ya Resulullah, Medet ya Sadat-ı Ashab-ı Resulullah, Medet ya Meşayihina,
Şeyh Abdullah Dağıstani, Şeyh Muhammed Nazım el Hakkani, destur.
Tarikatun es sohbe vel hayru fi cemiyya.
Cemiyetlerimiz daim olsun. Sayılarımız çoğalsın. Allah nefsimize uydurmasın.
Nefis insanın düşmanıdır. Nefsine tabi olan insan dünyada mutlu yaşayamaz.
Dünyada da ahirette de rezil olur. Nefiste bütün kötü huylar vardır. Nefis terbiye
edilir. Nefis terbiyesi ancak tarikatla olur. Başka yerlerde, şeriat ilmini okursa kişiye bir
faydası olmaz. O ilim farkında olmadan kendisine kibir yapar.
Muhakkak şeyhin yanında durması lazım. Şeyhe tabi olsun yeter. Şeyh de zaten
bütün vakit, köle gibi seni yanında istemez. Şeyhinin yanında, ona tabi oldun mu
şeyhine kancayı taktın mı o zaman seni Allah’a yetiştirir, Peygambere yetiştirir.
Hakiki mürşit izinli olursa, hepinizi muhakkak çeker. Öndeki katar olur, arkadaki vagonlar
birbirlerini takip ederler. Kişi muhakkak kancayı takması lazım ki arkasına takılıp gitsin.
Şayet çekecek bir şey yoksa yerinde kalır. Vagonların içine binin veyahut ona takılın ki ileri
gidebilesiniz. Hakiki mürşit onları alıp götürür.
Âlim nefsine uyarsa, nefsine göre işler yaparsa nefsi onu rezil eder. Kişi
dünyada ve ahirette önce Allah’ın verdiği nimetlere şükretsin. Âlimin ilmi şeyhinden fazla
olabilir. Çok âlimlerde öyledir. Öyle şeyhler vardır ki onlara hakiki ilim verilmiştir. Onlar
zahire, dışarıda bunu göstermezler. Âlim olan kişi tevazu gösterip de şeyhine tabi
olursa büyük zuhuratlar, büyük hediyelere mazhar olur. Bu da âlimin nefsini terbiye
etmesinden dolayıdır. İlim sahibi, büyük adam olan âlim gelip de: “Bu ümmidir, bir şey
bilmiyor, ona tabi olmam!” derse, o vakit kaybetmiş olur. Lakin “Bu Allah’ın sevgili
kuludur, ona tabi olalım, onunla beraber olalım, bize hem ilim hem himmet gelsin.” derse,
o vakit kimse o kişinin önünde duramaz.
Allah böyle âlimleri çoğaltsın. Peygamber Efendimiz(s.a.v.) der ki: “Tevazu
güzeldir. Âlimde daha güzeldir. Cömertlik çok güzel bir haslettir. Zenginde olursa, daha
güzeldir.” Fakirde olmuş olmamış ne fark eder, zaten fakir gariptir. Efendimizin(s.a.v)
dediği bu huylar insana yakışır, güzel olur. Tevazusuz âlim insanları kaçırır. Zaten birinci
kısımdan kaybetmiş olur ki Allah kibirliliği sevmez. Allah tevazu sahibi, gerçek âlimlerin
sayısını çoğaltsın inşallah. Böyle insanlara ihtiyaç var. Allah sayılarını artırsın. Cumanız
mübarek olsun.
Ve MinAllahu Tevfik
El Fatiha

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir